21 Mart 2010 Pazar

Güzel bi gece.

Düzgün yazı yazamadığım için yazmıyorum aslında. Deniyeceğim belki bu sefer düzelir.
Neyse.
Filmin görüntü kalitesi güzel Erdem! dedim heyecanla ama sen biliyorum diyince yine göt oldum. Sağol.
Ben bugün dershaneye kayıt oldum. Hemde yalnızca 2 ay için. Ne kadar üstün zekalı bi insan olduğumun göstergesi de budur belki de. Sonra. Matematik anlıyabiliyorum.
En önemlisi de hayat keyifliymiş bunu gördüm. Görmedim öğrendim. Öğrenmedim yaşadım. Öyle yani.
Güzelgüzel.


Size cumartesi gecesinden bahsedeceğim aslında ben.
Başlıyorum.
4 kız. Evde yalnız olacağız. Tabi heyecan var. Saat 1 de Nazlıcan ile buluştuk.(Bu arada Erdem beren kafamdaydı ve çiflikte onunla dolşatım.)  Burcu da vardı evet. Yemek falan. Sonra eski dershanemiz olan Ezgi teste gittik. Aleynayı görmek içindi ama örtmenlerimizi de gördük. Evet ben "GAVAKLIYIM" dedim. Sonra gittiler. Sonra biz de eve gittik. 6'ya kadar naaptık hatırlamıyorum. Boştu. Herşey 6'dan sonra başladı. Aleyna'yı almak için markete gittik. Mantar aldık. Ordan çıkıp büfeye gittik. Şarap aldık. İlk kez içeceğim için heyecanlıydım. İtalyan usulü. Makarna şarap yapacaktık. Eve gittik. Makarnanın suyunu koydum ben. Sonra Pelin geldi. Makarnayı yapmaya devam ettik. 4 kişi ocağın başına dikilmiş makarnanın pişmesini bekledik. Şarapları koyduk. Ve makarnayı da. Güzel olacağını düşündüğüm şeyin tadını hiç sevmedim! Yine Nazlıcan içti benimkini de. Olsun yine alacaktık. Neyse. Sonra sigara içmek için salona gittik. Götümüz dona dona içtik sigaraları. Onlar şarap sayesinde ısınmışken ben donuyordum montumun içinde. Kafamda bere. Elimde eldiven. Kapıyı kapattık. Çünkü oda zaten duman altı olmuştu. Gittikçe eğlenceli oluyorduk. Dans, müzik, çığlık atma yarışı. Güzeldi. 10 gibi yine çıktık sokağa. Şarap almaya. Taaaa köprünün altında o harika şarabı bulduk! Ahududulu şurup tadında şarap. Ve sigara. 1 milyon borç bile yaptık. Eve geldik ve ortam daha da neşelendi. İçtik içtik içtik. Bol bol resim çekindik. Manyaklığın sınırlarını zorladık. Eğlendik bütün gece.Doğruluk mu cesaretlik mi oynamaya çalıştık beceremedik. Çünkü herkes herkesin herşeyini biliyordum. 4 gibi sımışım zaten. 5'de uyandım. 4 kız aynı yatağa sığmaya çalıştık ve sığdık! Alarmlar saat 10buçuğa kuruldu. Uyundu. Saat 8.50'de Oğulcan'ın aramasıyla güne gözlerimi açtım. O saat bu saattir gözlerim hep açık. Mutlu muyum? Evet.
Sizi de seviyom ben sevgili insanlar. Tekrar aynı geceyi istiyorum ben. 
Matematik anlıyorum olm.
Neyse. Saçma ve uzun bi yazı. Ve boş. Ama olsun. Anlatmak güzeldir.
Sevgilerle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder