16 Aralık 2009 Çarşamba

Blogu günlük olarak kullanıyoruz sanki birazcık. Neyse.
Bugün yine uyuyakaldım. Ama hiç umrumda olmadı sanki. Uyuyakalmamışım gibi uyuşuk uyuşuk hareket ettim. Ağır ağır yedim yemeğimi. Evet bu sabah da biber dolması ve sarma yedim. Bu benim kahvaltım oluyor. Anca doyuyorum ben bunlarla. Neyse. Servise farklı bi yoldan gitmek istedim bide bu sabah. Metro yoluna atladım demirlerden ve ordan yürüdüm. Köpekler falan da vardı ama pek bişey ifade etmiyorlar artık benim için. Servise bindim. O iğrenç şarkılar çalıyordu yine. Arap Şükrü ile başlamıştım güne. Ne harika bi gün ama. Yerime oturup üstteki hoparlörü (sanırım böyle yazılıyordu) kapattım ve kulaklığımı takıp yazılıya çalışmaya başladım. Böyle böyle okula geldik işte. Okula girişimle dünyam karardı zaten. Yazılı olduk falan derkeen okul da bitti. Yine servis. Yine iğreç şarkılar. Akşamları sevise bişeyler oluyor ve böyle bi kargaşa oluyor falan. Önden biri hoparlörü açmamı istedi. Açmadım. Aç dedi açmicam dedim. Yine aç dedi. Kulaklıktan dinlediğim şarkıyı duyamıyorum diğerleri açık yetmiyo mu diye bağırdım ve kavga başladı. Bi insan her akşam kavga eder mi yaa. Oydu buydu tabii açmadım yine. Kahretsin kötü bi insanım. Sevisten inip film almaya gittim. Bu akşam benim akşamım çünkü. Yazılım da yok ohh. Matematiğim de 4. Daha ne isterim ben. İşte öyle yani. Hala film seyrediyorum aslında ama yazmak istedim. Bu kadardı. Bi de 1 aydır ilk defa babamı gördüm. Özlemişim sanırım onu.

*Erdem özür dilerim. Sanırım saçma oldu ama elimde değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder